16.11.11

SEVGI VE COSKU DOLU BIR HAYAT!...

Herkese Merhaba,
Bugun yine cok guzel bir gun!. Sabah okyanus kiyisinda guzel bir yuruyus yaptim. Gunluk yapmam gereken planlarimi kafamda canlandirarak cosku ve sevinc icinde tertemiz havayi cigerlerime cektim. Hayat cok guzel, bazen gunluk karmasanin icinde kayboluyoruz hepimiz ama arada bir durup hayatin, bulundugumuz anin farkinda olup tadini cikarmamiz cok onemli. Programlanmis bir robot gibi ordan oraya kosturmak degil amac, amac insan olarak, hayati hissederek ve herseye ve her olaya sukrederek yasamak. Ne kadar guzel bir dunyada yasiyoruz, sukredecek o kadar cok sey var ki; nefes alip verebilmek, gorebilmek, duyabilmek, etrafimizdakileri hissedebilmek o kadar guzel ki. Ama bazen bunlari hice sayip hayatimizda olmayan seyleri dusunup kendimizi kahrediyoruz. Insaniz ve dogal olarak hepimizin bir egosu var. Ego kiyaslamayi sever "bak su yeni araba almis, filancanin kizi yogaya yazilmis, onlar zengin yaparlar, filancalar tatile gitmis" vs. tarzinda konusmalari hemen hepimiz bir yerlerden duyuyoruz ve bazen kendimizi ister istemez birileriyle kiyasliyoruz. Bunu devam ettirdigimiz surece mutlu olamayiz. Ben 'fakir veya idare eder' bir hayat yasayalim demiyorum. Eger istiyorsak tabiiki zenginlik hepimizin hakki (zenginlik kavrami da herkese gore farklidir zaten, kimi kocaman bir ev, araba, yat, bankada milyarlar ister, kimi de bir ev ve bir araba yeter der). Siz de gonlunuzden ne geciriyorsaniz hepsi hakkiniz (kimsenin hakkini yemediginiz surece) ama zenginlige dogru ilerlerken de, su an icinde oldugunuz durumdan mutlu olmaniz ve sikayet etmemeniz birinci kural. Once hayatimizda degistirmek istedigimiz sey/ler varsa bir liste yapalim ve bunlari nasil degistirebiliriz karsisina yazalim. Mesela kilolarindan sikayet edenler ne yapabilir? Az yemek yiyebilir, spor yapabilir, yemek yerken kafanizda "kilo aliyorum, yine kilo aliyorum" demeyi durdurmaniz lazim (eger diyorsaniz). Artik biliyorsunuz ki hucrelerimize cogunlukla dusundugumuz ve ozellikle de HISSETTIGIMIZ seyler kayitlaniyor ve bu sekilde ne hissedersek vucudumuzun bicimini bile degistirebiliyoruz.Hepimizde bu guc var ve bu gucu yarariniza mi zarariniza mi kullanmak istersiniz? Tabiiki yararimiza. Oyleyse az yemek yiyerek, spor yaparak ve 'ideal kilomdayim su an' diye dusunerek kilo verebiliriz. Bir de sunu belirtmeden gecemeyecegim aynanin karsisina gecip 'ayy su halime bak, gobegim iyice cikti, su kalcamin haline bak, vs." gibi laflar ederek kendinizi/kilolu bolgelerinizi incelemeyi brakin!..
Sevgisizlikten sikayet edenlerin de once sevgiyi kendilerinin vermesi gerekiyor ki sevgi alabilsinler. Mahatma Gandhi ne demis "Dunyada gormek istediginiz degisim icin once siz degismelisiniz". Ne istiyorsaniz hayatta once siz verin ve size verdiginiz sey katlanarak donecektir. Para, sevgi, ilgi, sefkat, zaman, vs. ne istiyorsaniz. Esiniz size zaman ayiramiyor mu? Peki siz ona yeterince ve degerli bir zaman ayiriyor musunuz?  Bir de sunu eklemek istiyorum herzaman temiz bir kalple ve ari bir niyetle hareket edin. Istediginiz, yaptiginiz ne olursa olsun, hep iyi niyetle ve tertemiz bir kalple yaptiginiz zaman hep iyilik ve guzellikle sonuclanir. 
 Hepinize sevgi, ilgi, minnet ve huzur dolu bir hafta diliyorum ;D

 

6.11.11

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN


 Kurban Bayraminiz kutlu olsun!. Klasik ama bir o kadar da guzel bayram mesajini ben de vermek istiyorum ve herkese saglik, sihhat, bolluk, bereket, huzur, mutluluk ve afiyet dolu guzel bir bayram diliyorum. 
Bu Kurban Bayrami'nda da annem haric tum ailem burda oldugu icin hep birarada kutladik. Annem hala Ankara'da ucak biletini bir hafta sonraya aldik insallah o da cok yakinda bize katilacak ve bol bol hasret giderecegiz. Zaman ne cabuk geciyor gecen yil burdaydilar babamla yine ve 1 yil daha gecti goz acip kapayincaya kadar. Bugun hava cok guzeldi Kasim ayinda Santa Cruz'da biz hala ilkbahari yasiyoruz. Sabah kalktik ve tum aile bayramimizi kutladik, guzel bir bayram kahvaltisi yaptik. Biraz Turk (beyaz peynir, yumurta, beyaz ekmek, zeytin, recel, bal) biraz Amerikan ('pancake' de vardi menumuzde) guzel bir karisim oldu.
Bu bayram da da kiz kardeslerim ve esleri, coluk cocuk (simdilik 3 tane var, baska bir kardesim de hamile ve yegenlerin sayisi 4'e cikacak hayirlisi bakalim :) bizim evde toplandik. Cumbur cemaat herkes birbirinin bayramini kutladi, sohbetler, kahkahalar, aksam yemegi, sekerpare tatlisi ve cay derken saatler ilerledi ve herkes evine dondu. Buyuk bir aileye sahip olmak gercekten cok guzel, insani cosku ve sevincle dolduruyor. Aile uyeleriyle hala eskiden yani kucukken oldugu gibi baglarin sıkı olmasi ise harika. Turk toplumunda yetismis olmanin verdigi bir aile bagi bu ve temeli cook eskilere dayaniyor. Burdaki Amerikalilar'a baktigimda bazilarinin aileleriyle cok yakin ama cogu da yalniz ve bence en buyuk nedeni de bencillik. Kimseyle paylasmadan, 'ben'i onde tutarak yetisen bireyler maalesef ve colugu cocugu, akrabasi da olsa yalniz kaliyorlar bir sekilde. Sevgi, saygi, emek,  minnettarlik, mutluluk vermeden yasarsan kimse de sana vermiyor. Yasi 80 olan Amerikali bir komsumuz var adi da Sharon. O kadar yalniz ki kadincagiz beni yolda gorse bir saat boyunca konusmak istiyor ben de konusuyorum zaten hem aciyorum hem de uzuluyorum yalnizligina. Esi 54 yasinda mide kanserinden olmus. Bir tane kizi var 60'larinda filan ve 3 tane yetiskin torunu var. Sadece Christmas'ta arayip kuru bir "Christmas'in kutlu olsun. I love you" deyip kapatiyorlar telefonu. Kizinin aramadigindan bahsederken Sharon'i dusundum. Acaba sadece kizi miydi burda hatali olan? Ya kendisi? Oyle ya o evladi kendi yetistirmisti. Hayati boyunca calismamisti ve esi calisip ona baktigi, rahat ve komforlu bir hayat surmesini sagladigi icin minnettar da olamamisti. Esi gec vakit isten geldiginde Sharon kocasi kendini uyandirmasin diye baska bir oda da yatarmis ve cok pisman olmustu sonradan "keske yapmasaydim daha cok ilgilenseydim onunla" diye. Benzer bir sekilde kizina da sevgi gosterememis ve ne yazik ki bencil, soguk bir evlat yetistirmisti. Gecen yil Sukran Gunu'nde kimse davet etmedigi icin cok uzgundu ve ben bizim evde yaptigimiz yemege davet ettigimde dunyalar onun oldu sanki. Amerikalilar icin Sukran Gunu Christmas gibi  cok onemli bir gun. Herkes ailesiyle ve yakinlariyla biraraya gelip eglenceli bir gun geciriyor ve Sukran Gunu yemegi yiyor. Sofra ve aksam yemegi bir aile icin cok onemli. Sofraya oturuldugu zaman sadece yemek paylasilmaz, coluk cocuk, anne baba herkes gununu paylasir, olaylar, anilar, hatiralar paylasilir. Paylastikca ve konustukca aile baglarimiz kuvvetlenir ve aidiyet duygumuz gelisir. Fast food'un yaygin oldugu, bireyselligin ve 'ben' duygusunun her yerde oldugu Amerika gibi ulkelerde maalesef bu cok az gorulur. Amerika'da yapilan bir arastirmada evlerinde aksam yemegi yiyen cocuklarin uyusturucu, alkol, sigara, siddet gibi zararli seylere daha az karistiklari ortaya cikmis. Bizim ulkemiz de hemen herkesin evinde sofra kurulur ve aile baglarimiz kucuk yasta guclenir. Lutfen siz de esinizle, cocugunuzla, anne-babanizla, buyuklerinizle sofranizdaki guzel yemekleri paylasirken, sohbetinizi ve gulumsemenizi de paylasin bu bayram, bugun ve her gun. Hepinize iyi bayramlar!

Van'da yakinlarini kaybeden, magdur durumda olan vatandaslarimiza da sevgilerimi ve iyi dileklerimi gonderiyorum. Ben de bugun ailemle beraber Van'daki kardeslerimizin yaralarini sarmak icin bir katkida bulundum ve sizleri de davet ediyorum. Asagida yurt ici ve yurt disindan  bagista bulunmak isteyenler icin bankalari ve hesap numaralarini veriyorum:
 TÜRKİYE’DEN YAPILACAK YARDIMLAR:
“Van Belediyesi Kriz Masası”
adresine yardımlarınızı gönderebilirsiniz.
KRİZ MASASI TELEFON:
0432 214 83 81
Yardımları göndermek için
PTT KARGO,
YURTİÇİ KARGO,
MNG KARGO,
ARAS KARGO
ücretsiz hizmet vermektedir.
DİYARBAKIR’DAN YAPILACAK YARDIMLAR:
Diyarbakır belediyeleri de yardım çalışmalarını yürütüyor. Ekip ve destek malzemeleri çalışmaları yürüten belediyelerimize destek olmak için:
Gıda ve barınma ihtiyacı yardımları:
YENİKÖY’DEKİ MAKİNE İKMAL MÜDÜRLÜĞÜ ve
SÜMERPARK´TA
TOPLANMAKTADIR.
YARDIMLARINIZI, Belediyenin bu adresine ulaştırabilirsiniz.
AFET KOORDİNASYON MERKEZİ TELEFONLAR:
DİYARBAKIR BELEDİYESİ : 0412 252 14 14
BAĞLAR BELEDİYESİ: 0412 251 93 00 – 0412 234 66 61
SUR BELEDİYESİ: 0412 223 60 62
YENİŞEHİR BELEDİYESİ: 0412 228 96 54
KAYAPINAR BELEDİYESİ: 0412 251 24 26- 0412 251 24 25- 0412 521 24 27- 0412 251 24 29
NAKDİ YARDIM
Van’a nakdi yardım yapmak isteyenler için
VAN´DAKİ KOORDİNASYON MERKEZİNDE OLAN BAZI KURUMLARIN HESAP NUMARALARI:
ZİRAAT BANKASI: TR730001000096576141875001
İŞ BANKASI: TR480006400000189001563106
VAKIFBANK: TR900001500158007299186339
HALKBANK: TR890001200933900016000161
GARANTİ BANKASI: TR120006200046400006297753
AKBANK: TR560004600456888000109028
DENİZBANK: TR400013400000553733100001

TURKEY
Donation page for Turkish Red Crescent is
https://secure.kizilay.org.tr/nakdibagis.aspx?kodu=3
IBAN can be used to donate local search and rescue team (AKUT)
http://www.akut.org.tr/?sf=icerik&icerikktg=72
Emergency desk of the Turkish Foreign Ministry: +90 312 248 70 00 (10 lines)
EUROPE – GERMANY
For foreign donations, Sarmasik-Efeu can be contacted at any time, should questions arise:
info@sarmasik-efeu.de
http://www.sarmasik-efeu.de
Sarmasik-Efeu e.V.
BIC: WELADEDNXX
IBAN: DE89 3055 0000 0093 349884 Click below for more

USA
Another fund for relief is TPF Van Earthquake Relief Fund:
http://www.tpfund.org/en/VanEarthquakeReliefFund.aspx
“100 % of your contributions will go to AKUT, Kizilay and TPF grantee partners who are directly involved with Van, to help victims recover from the devastating effects of the earthquake.”
*** ALSO you can text GIVE TURKEY to 80088 to donate $10 to Turkey Earthquake Relief Fund via Global Giving -check link below
http://www.globalgiving.org/projects/turkey-earthquake-relief-and-recovery-fund/

 

2.11.11

KASIM AYI VE SUKRAN GUNU

     Cadilar Bayrami telasi yeni yeni biterken dun aksam mahalle cocuklari "trick or treat" diye gelip uzerlerinde degisik sevimli kostumleri, kollarinda seker torba ve sepetleriyle mevsimin son sekerlerini toplayip gittiler.
Amerika'da guz aylarinda etkinlikler birbirini kovalamaya devam ediyor ve insanlar yavas yavas Sukran Gunu icin hazirlanmaya basladilar bile. Sezon hazirliklarini her yerde gormek mumkun departman magazalarinda Christmas ve Yeni Yil icin susler ve dekoratif urunler de raflarda yerini buldu.
Cogumuzun bildigi gibi Sukran Gunu'nun tarihi Amerika'ya yerlesen ilk Avrupalilarin Kizilderililer'le beraber guz mevsimini, hasati ve dostluklarini kutlamak amaciyla yedikleri yemege/solene dayaniyor. Sonradan Abraham Lincoln tarafindan milli gun olarak ilan edilmistir. Amerikalilar'in cok onem verdigi bir tatil olmakla beraber butun aileleri biraraya getirip guzel sofralar kurulmasina ve aile baglarinin degerini ve anlamini gormeye vesile olur. Sofralarin  vazgecilmez yemegi ise firinda pismis hindidir. Hindi kizilcikla yapilmis sos, ve  et/sebze suyuna eklenen un ve diger malzemelerle hazirlanan 'gravy' adi verilen sos esliginde ve tabii patates puresiyle beraber yenir. Tatli olarak da kremali kabak tarti Sukran Gunu yemegini tamamlar. Sukran Gunu aileleri, arkadaslari ve komsulari sevgi baglariyla biraraya getirir. Ailesi uzakta olanlar, yakinlari olmayanlar arkadaslarinin bazen de komsularinin aileleri tarafindan yemege davet edilir. Evde yemek yapmak istemeyen bazi aileler de restaurantlarda kutlarlar. Amerika'da uzun yillardir yasayan bir Turk olarak Sukran Gunu en sevdigim gunlerden biridir. Gunluk kosusturmacalardan siyrilip ailemizle, guzel bir sofra etrafinda mutlu, guleryuzlu, kahka icinde sohbet edip, sukran ve minnet duygulari icinde olmak bence hazlarin en buyuklerinden biri. Hepinize guzel, saglikli, minnet ve huzur dolu bir hafta diliyorum. Saglicakla kalin!..

26.10.11



      EKIM AYI VE HALLOWEEN-Eveet Amerika'daki hayat cogumuzun merak ettigi bir sey oyle degil mi? Sizi bilmem ama sahsen ben buraya gelmeden once cok merak ediyordum. Burada, yani Amerika'da yasayali on yili gecti ve her ne kadar Turkiye'yi ozlesem de bu guzel ulkede yasamaktan mutluyum. Blogumda merak eden degerli okuyucularima elimden geldigi kadariyla hem Amerika hem de yasadigim yer hakkinda bilgi vermeye calisacagim. 
      Amerika bildiginiz gibi elli tane eyaletten olusuyor ve benim yasadigim eyalet California. Ve bence gerek pasifik okyanusu, gerek dogal guzellikleri ve gerekse saygi dolu, guler yuzlu insanlariyla en guzel eyaletlerden biri. 26 yasinda universite mezunu olarak buraya ilk geldigimde bircok seyi Turkiye'de gosterilen filmlerden ve dergilerden dolayi biliyordum. Ingilizce bilgim orta seviyedeydi ama konusurken bazen zorlandigim oluyordu. Ingilizcemi gelistirmek icin topluma hizmet amaciyla acilmis 'Adult School' (Yetiskin Okulu) adi verilen okula gitmeye basladim. Tamamen ucretsiz olan ve Amerika'ya gelen yabancilara ingilizce ogretmek amaciyla kurulan bu okullar dil ogrenmek ve degisik ulkelerden gelen insanlarla arkadasliklar kurarak sosyallesmek icin ideal yerlerdir. Dil bilgisi seviyenize uygun olarak sinifinizi secersiniz ve ingilizce ogrenmeye baslarsiniz! Benim sinifimda da bir cok degisik ulkeden insanlar vardi; Alman, Rus, Japon, Italyan, Meksikali, Cinli, Perulu, vs. Okulda yapilan partilerde (ki bunlara cogu zaman 'potluck' denir) herkes kendi ulkesine ozgu yemekler yapip partiye getirir ve herkes birbiriyle sohbet edip degisik bilgi alisverisinde bulunur. Bu 'potluck'lar sayesinde bircok ulkenin hem geleneksel yemeklerini tatmis olursunuz hem de insanlarla hasirnesir olursunuz. Adult school'da cok degisik aktiviteler yaptik bunlardan biri de herkesin kendi ulkesini tanitan bir konusma yapmasiydi. Ben de Turkiye'yle ilgili ulkemizin turistik ve tarihi yerlerini ve Ataturk'u anlatan guzel bir konusma yapmistim. Adult School'da bulundugum alti ay boyunca hem Ingilizcemi gelistirdim hem de hala devam eden arkadasliklar kurdum.
       Amerika'daki on yili askin yasamim boyunca insanlarin en takdir ettigim ozellikleri insana ve dogaya duyduklari sevgi ve saygi oldu.Etnik kimligine, konusmasina, kiyafetine bakip ayirt etmeden herkesi oldugu gibi kucaklayan bir okyanus kasabasinda yasiyorum. Herkesin kendine ozgu kiyafet, sac ve/ya makyaj stili var. Birey olarak herkese esit soz hakki taniyip, herkesi olduklari gibi kabul ediyorlar. Kimsenin kimseye donup de 'aa sunun giydigine bak veya yuruyusune bak' vs gibi seyler dedigini duymadim. Burda da elestiri ve yargilama tabiiki var maalesef nerde yok ki  ama ben toplumun genelinden bahsediyorum burada. Dogaya ve hayvanlara duyulan sevgiyi ise anlatmakla bitiremem. Hemen herkesin ya bir kopegi ya da kedisi var. Bence hayvanlar Tanri'nin biz insanlara dost olarak verdigi ve sevgimizi paylasmak icin yarattigi, kimi zaman yardima muhtac sahane varliklar. Bunlari yazarken en kucuk kardesimin Turkiye'de ilkokulda yasadigi bir olay geldi aklima. Kardesim yedi sekiz yaslarindayken din kulturu dersinde ogretmenleri "evde hayvan beslemek gunah, evdeki melekleri kacirir" demisti de apisip kalmistik. Bu zamanda da hangi zamanda da olursa olsun su zihniyetin geriligine ve adamin kara cahilligine yaziklar olsun diyorum. Hayvanlari yaratan da, bizi ve tum kainati yaratan da Allah degil mi yani? Tabiiki Turkiye'de de hayvan ve doga sevgisiyle dolu binlerce insan var ama ne yazik ki toplumca hepimiz oyle degiliz. Neyse bu konu uzerine kitaplar yazilacak bir konu daha fazla uzatmayayim...
      Artik Ekim ayinin sonuna geldik. Ekim ayinin sonunda kutlanan Cadilar Bayramini cogunuz duymussunuzdur. Bazi tarihcilere gore bu festivalin asli 'Pomona ya da Parentalia' denen Roman festivallerine, bazi tarihcilere gore de Irlandalilarin hasatin bitiminde kutladiklari festivale dayaniyor. Cadilar Bayrami'nda yediden yetmise herkes degisik kostumler giyiyor, cocuklar 'trick or treat' (hile ya da ikram) diyerek bizim cocuklarimizin Ramazan/Seker Bayrami'nda yaptiklari gibi kapi kapi dolasip torbalariyla seker topluyorlar. Bazen de aileler ve cocuklari icin ucretsiz olarak gonullu insanlarin da goreev aldigi kabak boyamalar, kostum yarismalari veya kostum partileri duzenleniyor. Evler, isyerleri, okullar, halka acik yerler cogu zaman degisik ve korkutucu dekorlarla susleniyor.
      Benim yasadigim kasaba okyanus kenarinda kucuk ve sevimli bir yer. Biz de evimizi susledik, yegenlerim (uc tane yegenim var bu arada 8, 5 ve 1,5 yaslarinda) hangi koostumleri giyeceklerine karar verdiler, kabaklarimizi satin alip degisik sekillerde kestik ve evin girisini susledik. Halloween ozellikle cocuklar icin heyecan verici ve eglenceli bir bayram. Bu yil da eminim cok eglenceli ve guzel olacak!


      Hepinize sevgilerimi gonderiyorum ve Van'daki depremden dolayi cok uzuldugumu belirtmek istiyorum, yakinlarini kaybeden, ve/ya madur durumda olan herkese Allah'tan rahmet ve gecmis olsun dileklerimi iletiyorum. Esen kalin!.

      Yazimi yuce insan Mevlana'dan guzel bir sozle kapatiyorum;
 "Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez."





Yasadigim yer Santa Cruz'da yapilan Cadilar Bayrami kutlamalarindan goruntuler: