26.10.11



      EKIM AYI VE HALLOWEEN-Eveet Amerika'daki hayat cogumuzun merak ettigi bir sey oyle degil mi? Sizi bilmem ama sahsen ben buraya gelmeden once cok merak ediyordum. Burada, yani Amerika'da yasayali on yili gecti ve her ne kadar Turkiye'yi ozlesem de bu guzel ulkede yasamaktan mutluyum. Blogumda merak eden degerli okuyucularima elimden geldigi kadariyla hem Amerika hem de yasadigim yer hakkinda bilgi vermeye calisacagim. 
      Amerika bildiginiz gibi elli tane eyaletten olusuyor ve benim yasadigim eyalet California. Ve bence gerek pasifik okyanusu, gerek dogal guzellikleri ve gerekse saygi dolu, guler yuzlu insanlariyla en guzel eyaletlerden biri. 26 yasinda universite mezunu olarak buraya ilk geldigimde bircok seyi Turkiye'de gosterilen filmlerden ve dergilerden dolayi biliyordum. Ingilizce bilgim orta seviyedeydi ama konusurken bazen zorlandigim oluyordu. Ingilizcemi gelistirmek icin topluma hizmet amaciyla acilmis 'Adult School' (Yetiskin Okulu) adi verilen okula gitmeye basladim. Tamamen ucretsiz olan ve Amerika'ya gelen yabancilara ingilizce ogretmek amaciyla kurulan bu okullar dil ogrenmek ve degisik ulkelerden gelen insanlarla arkadasliklar kurarak sosyallesmek icin ideal yerlerdir. Dil bilgisi seviyenize uygun olarak sinifinizi secersiniz ve ingilizce ogrenmeye baslarsiniz! Benim sinifimda da bir cok degisik ulkeden insanlar vardi; Alman, Rus, Japon, Italyan, Meksikali, Cinli, Perulu, vs. Okulda yapilan partilerde (ki bunlara cogu zaman 'potluck' denir) herkes kendi ulkesine ozgu yemekler yapip partiye getirir ve herkes birbiriyle sohbet edip degisik bilgi alisverisinde bulunur. Bu 'potluck'lar sayesinde bircok ulkenin hem geleneksel yemeklerini tatmis olursunuz hem de insanlarla hasirnesir olursunuz. Adult school'da cok degisik aktiviteler yaptik bunlardan biri de herkesin kendi ulkesini tanitan bir konusma yapmasiydi. Ben de Turkiye'yle ilgili ulkemizin turistik ve tarihi yerlerini ve Ataturk'u anlatan guzel bir konusma yapmistim. Adult School'da bulundugum alti ay boyunca hem Ingilizcemi gelistirdim hem de hala devam eden arkadasliklar kurdum.
       Amerika'daki on yili askin yasamim boyunca insanlarin en takdir ettigim ozellikleri insana ve dogaya duyduklari sevgi ve saygi oldu.Etnik kimligine, konusmasina, kiyafetine bakip ayirt etmeden herkesi oldugu gibi kucaklayan bir okyanus kasabasinda yasiyorum. Herkesin kendine ozgu kiyafet, sac ve/ya makyaj stili var. Birey olarak herkese esit soz hakki taniyip, herkesi olduklari gibi kabul ediyorlar. Kimsenin kimseye donup de 'aa sunun giydigine bak veya yuruyusune bak' vs gibi seyler dedigini duymadim. Burda da elestiri ve yargilama tabiiki var maalesef nerde yok ki  ama ben toplumun genelinden bahsediyorum burada. Dogaya ve hayvanlara duyulan sevgiyi ise anlatmakla bitiremem. Hemen herkesin ya bir kopegi ya da kedisi var. Bence hayvanlar Tanri'nin biz insanlara dost olarak verdigi ve sevgimizi paylasmak icin yarattigi, kimi zaman yardima muhtac sahane varliklar. Bunlari yazarken en kucuk kardesimin Turkiye'de ilkokulda yasadigi bir olay geldi aklima. Kardesim yedi sekiz yaslarindayken din kulturu dersinde ogretmenleri "evde hayvan beslemek gunah, evdeki melekleri kacirir" demisti de apisip kalmistik. Bu zamanda da hangi zamanda da olursa olsun su zihniyetin geriligine ve adamin kara cahilligine yaziklar olsun diyorum. Hayvanlari yaratan da, bizi ve tum kainati yaratan da Allah degil mi yani? Tabiiki Turkiye'de de hayvan ve doga sevgisiyle dolu binlerce insan var ama ne yazik ki toplumca hepimiz oyle degiliz. Neyse bu konu uzerine kitaplar yazilacak bir konu daha fazla uzatmayayim...
      Artik Ekim ayinin sonuna geldik. Ekim ayinin sonunda kutlanan Cadilar Bayramini cogunuz duymussunuzdur. Bazi tarihcilere gore bu festivalin asli 'Pomona ya da Parentalia' denen Roman festivallerine, bazi tarihcilere gore de Irlandalilarin hasatin bitiminde kutladiklari festivale dayaniyor. Cadilar Bayrami'nda yediden yetmise herkes degisik kostumler giyiyor, cocuklar 'trick or treat' (hile ya da ikram) diyerek bizim cocuklarimizin Ramazan/Seker Bayrami'nda yaptiklari gibi kapi kapi dolasip torbalariyla seker topluyorlar. Bazen de aileler ve cocuklari icin ucretsiz olarak gonullu insanlarin da goreev aldigi kabak boyamalar, kostum yarismalari veya kostum partileri duzenleniyor. Evler, isyerleri, okullar, halka acik yerler cogu zaman degisik ve korkutucu dekorlarla susleniyor.
      Benim yasadigim kasaba okyanus kenarinda kucuk ve sevimli bir yer. Biz de evimizi susledik, yegenlerim (uc tane yegenim var bu arada 8, 5 ve 1,5 yaslarinda) hangi koostumleri giyeceklerine karar verdiler, kabaklarimizi satin alip degisik sekillerde kestik ve evin girisini susledik. Halloween ozellikle cocuklar icin heyecan verici ve eglenceli bir bayram. Bu yil da eminim cok eglenceli ve guzel olacak!


      Hepinize sevgilerimi gonderiyorum ve Van'daki depremden dolayi cok uzuldugumu belirtmek istiyorum, yakinlarini kaybeden, ve/ya madur durumda olan herkese Allah'tan rahmet ve gecmis olsun dileklerimi iletiyorum. Esen kalin!.

      Yazimi yuce insan Mevlana'dan guzel bir sozle kapatiyorum;
 "Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez."





Yasadigim yer Santa Cruz'da yapilan Cadilar Bayrami kutlamalarindan goruntuler: